
Postmodern Pazarlama Söyleminin Ötesinde: Diş Hekimliğinde Gerçek Sürdürülebilirlik
- roni aydın kızılırmak
- 2 Ağu
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 28 Ağu
Son yıllarda “sürdürülebilirlik” kelimesi neredeyse her mecrada karşımıza çıkar oldu. Siyasetçilerden pazarlamacılara, komplo teorisyenlerinden çevre aktivistlerine kadar herkesin dilinde. Ama ne yazık ki bu kavram, çoğu zaman derinlikten uzak, yalnızca bir etiket olarak kullanılıyor.
Bu yazıda, Dingin Diş Hekimliği felsefesiyle uyumlu şekilde, sürdürülebilirliğe sahici ve bütünsel bir pencereden bakmak istiyoruz.
Çünkü bize göre sürdürülebilirlik; sadece doğaya duyarlılıkla sınırlı değil, aynı zamanda bireyin sağlığını korumaya yönelik bir yaşam biçimi ve mesleki sorumluluktur.
Sürdürülebilirlik Nedir, Ne Değildir?
Sürdürülebilirlik, yalnızca enerji tasarrufu ya da geri dönüştürülmüş materyaller kullanmak değildir.
Gerçek sürdürülebilirlik, hastalıkların hiç oluşmaması için atılan her bilinçli adımdır.
Planlı, kişiye özel koruyucu sağlık hizmetleri; hem biyolojik dokunun korunmasını sağlar,
hem de çevresel ve sistemik yükü azaltır.
Çünkü bir hastalığın hiç oluşmaması; onu tedavi etmekten çok daha ekolojik, çok daha insanidir.
Klinik Uygulamalarda Gerçek Sürdürülebilirlik Nasıl Olur?
Sürdürülebilirlik, bizim için ilki öncelikli iki ana başlıkta şekillenir:
1. Koruyucu Diş Hekimliği ve Toplum Sağlığı
Dingin Diş Hekimliği’nde koruyucu hizmetler, en büyük çevresel katkılardan biridir. Çünkü:
• Her hastayı biricik görür, risk faktörlerini belirler ve bilgisini paylaşırız.
• Remineralizasyon uygulamaları, fissür örtücüler ve flor destekleri ile çürük oluşumunu engelleriz.
• Kişiselleştirilmiş hijyen eğitimleri ile hastaları sadece tedavi değil, sağlık ortağı olarak görürüz.
• Beslenme rehberliği, sadece estetik değil, ağız içi ekosistemi korumayı da içerir.
• Kontrol randevularını, tedavi ihtiyacını azaltacak şekilde planlarız.
Hedefimiz hastayı değil, sağlığı sürdürülebilir kılmaktır.
2. Çevresel Sürdürülebilirlik Pratikleri
Günlük uygulamalarımızda da doğaya saygı gösteririz:
• Atık yönetimini dikkatle yapar, biyolojik ve kimyasal atıkları doğru ayrıştırırız.
• Enerji ve su verimliliği sağlayan cihazlar tercih ederiz (sensörlü musluklar, LED sistemleri).
• Biyouyumlu ve uzun ömürlü malzemeler kullanırız (BPA, PFAS içermeyen ürünler).
• Kağıt tüketimini minimuma indiririz.
• Cam bardaklar, geri dönüştürülmüş ambalajlar gibi basit ama anlamlı tercihler yaparız.
• İşlem sırasında malzeme israfını bilinçle önleriz.
Bugün bazı markalar, devasa tedarik zincirleri ve enerji tüketimiyle faaliyet yürütürken, etiketlerine sadece “%30 geri dönüştürülmüş iplik” yazmakla yetiniyor.
Bu gösterişli çaba, içi boş bir vitrin olabilir.
Benzer şekilde, hastalıkla mücadele etmeyi değil, hasta sayısını artırmayı hedefleyen sistemler,
“sürdürülebilirlik” adı altında yalnızca finansal sürdürülebilirlik arayışındadır.
Biz bu yolu tercih etmiyoruz.
Bizim sürdürülebilirlik anlayışımız, iyiliği çoğaltmak, ihtiyacı azaltmak üzerine kurulu.
Topluma Dönük Sorumluluklar
Elbette bu yaklaşımı sadece klinik düzeyde bırakmak yeterli değil.
Devletin koruyucu diş hekimliği politikalarını güçlendirmesi, bu anlayışın toplumsal dönüşümüne katkı sağlar.
Biz de meslektaşlar olarak bu yönde yapılan her iyi adımı destekleriz.
Dingin Diş Hekimleri olarak biz, “daha az müdahale, daha fazla bilinç” ilkesine inanıyoruz.
Biliyoruz ki sürdürülebilir bir sağlık sistemi; doğaya duyarlı, insana saygılı ve gerçekten iyileştiren bir sistemdir.
Bedeni de, doğayı da tüketmeden yaşamak dileğiyle…
“Az olanı istemek zenginliktir.”
— Seneca



Yorumlar