top of page

PERİNORMAL ESTETİK

Kusurlu Güzellik Mi? Mükemmel Renovasyon mu?


Pandemi sonrası yükselen ‘yeniden vücut inşası’ çılgınlığı yerini daha akılcı ve ihtiyaca göre estetik müdahalelere bırakıyor artık. Tam bu noktada bu dönüşümü anlamaya ve Dingin Diş Hekimliği perspektifimizden yorumlamaya çalışıyoruz.



Estetik olan nedir?


Bu bir miktar göreceli olsa da bilimin, felsefeninin ve sanatın ortaklaştığı bir nokta var; Sağlıklı ve doğal olanın daha estetik algılandığı. Bu konuda Edward O. Wilson’un Biofilia hipotezi, Kant ve Schopenhauer’in Organik bütünlük yaklaşımı, Stoacılığın doğaya uygunluk anlayışı ve John Berger’in Görme Biçimleri kitabında bahsettiği ‘doğal olana özlem ve saflığa duyulan estetik arzunun’ anlatımı daha sonranın okuma konusu olabilir.


Mimaride de yıkık bir tarihi yapının restorasyonu doğal taşlarıyla ve özgün yapısına uyularak yapıldığında izleyene büyüleyici gelir. Oysa karşılaştığımız bazı uygulamalarda yeni taşlarla kusursuz ve pürüzsüz renove edilen tarihi yapılar itici gelir, bizde merak ve estetik duygusunu uyandırmayıp yapay gelir. Bu Dionysos ve Apollon’dan beri estetiğin dilemması olsa da bizim kalbimiz tamamen Dionysos’tan yana.



Perinormal Estetik Nedir?


Pürüzsüz bir simetri mi? Kusursuz çizgiler mi? Yoksa doğallığın içindeki küçük

farklılıklar mı? Tek bir “ideal” ölçü yerine, bireyin kendi doğallığı içinde değerlendirildiği yeni bir yaklaşım sunuyoruz: Perinormal Estetik. Perinormal, “normalin çevresinde” kalan ama normal kabul edilen durumları tanımlamak için kullanılan bir terim. Çok hafif asimetriler, minimal ölçü farkları ya da kişiye özel oranlar…Bunların hiçbiri estetik müdahale gerektirmiyor. Aksine, çoğu zaman doğal, samimi ve özgün bir görünüm sunuyorlar. Bundan ötürü görüntüleyende estetik duyguları harekete geçiriyor bu özgün küçük farklılıklarımız. Psikolog Alan Rhodes’un çalışmaları, simetriden hafif sapma içeren yüzlerin çoğu zaman daha “insani” ve “yaklaşılabilir” bulunduğunu ortaya koyup perinormal estetik kuramımızı destekliyor.



Ağız ve Diş Sağlığında Perinormal Estetik


Peki doğallığın gülüşümüzdeki estetik görünme ölçütü nedir? Görüntü perinormalden uzaklaşıp anormale döndüğünde izleyenin beynindeki ilgili bölüm bu durumu doğaya uymayan, yani ‘sağlıksız’ olarak nitelediğinden görüntü estetik normların dışına çıkmaya başlıyor. Çok çapraşık dişler , geniş boşluklu dişler, aşırı fırlak dişler, çok fazla diş eti görünümü estetik dışıyken bütün bunların normalden çok az saptığı durumlar estetik hissini karşı tarafa farketmeden geçirir. İşin özü estetiğin izleyendeki reseptörleri ‘sağlıklılık’ kodlu diyebiliriz.



Yeniden Yapılandırmada İncelik


Yukarıda bahsettiğimiz aşırı sapma halleri varlığında estetik diş tedavileri sağlık açısından dolayısıyla görüntü açısından elzem hale gelir. Aşırı boşluklu dişler varlığında diş eti problemlerine yatkınlık artar, fırlaklıkta da zira iletilen kuvvet miktarı ve yönünden dolayı kemik kaybı riski artar, aşırı çapraşık dişlerde günlük hijyen zorlaştığından çürük ihtimali ve kuvvet iletiminde stres birikimlerine bağlı mine kayıplar görülebilir. Bu durumlarda estetik yaklaşımda ilk seçenek Ortodontik tedavilerle dişlerin pozisyonunun düzeltilmesi olmalı ancak dişlerde form bozukluğu, mine anomalileri gibi durumlar varlığında mineyi taklit eden özel cam seramiklerle mineyi yerine koyma tedavileri değerlendirilebilir.


Yerine koyma tedavilerinde (Lamiante veneerlar, ön bölge dolguları, protetik restorasyonlar) şu durumun gözardı edilmemesi gerekir; her yapının kusursuz, pürüzsüz, zamandan bağımsız, aşırı simetrik ve yüzün diğer yapılarıyla ilişiksiz mükemmeliyetçilikle yenilendiği durumlarda izleyendeki ‘sağlıksızlık geçmişi hissinden’ ötürü bu renovasyonu farkında olmadan estetik olarak tanımlamaz. Burada tıpkı mimaride olduğu gibi küçük doğal sapmalar bilinçli bir şekilde çalışmaya aktarılmalı, kişi ya da karşı taraf izlediğinde farkedilmeyen ama güzel hisler yaratan bir görüntüye kavuşulmalı.

Yorumlar


bottom of page